"MİKROBİYAL YAKIT HÜCRELERİ (MFCs)"

Yayın Tarihi: 27 Ocak 2025

Bioenerji, genel olarak biyolojik sistemlerde enerjinin üretimi, dönüşümü ve kullanımıyla ilgilenen bir alan. İki ana bağlamda ele alınabilir:

Biyolojik Enerji Metabolizması:

Canlıların ATP üretimi, hücresel solunum (glikoliz, Krebs döngüsü, oksidatif fosforilasyon) ve fotosentez gibi biyokimyasal süreçlerle enerji üretmesi.

Biyokütleden Enerji Üretimi:

Bitkisel ve hayvansal atıklar gibi organik maddelerden biyoyakıt (biyodizel,biyoetanol,biyogaz) elde edilmesi. Bu, yenilenebilir enerji üretimi açısından önemli. Ama biz bu bağlamlardan çok canlılardan doğrudan enerji üretimini mümkün kılan Biyoyakıt üretimi ya da Mikrobiyal Yakıt Hücreleri gibi teknolojiler üzerinde duracağız.

MFCs(Microbial Fuel Cells):

Mikrobiyal yakıt hücreleri (MFC’ler), mikroorganizmaları biyokatalizör ve organik maddeleri substrat -veya mikroorganizmalar için yiyecek- olarak kullanarak elektrik enerjisi sağlayan yanıcı olmayan cihazlardır.Bu canlı mikroplar substratı metabolize ettikçe, kimyasal enerji kullanılabilir elektrik enerjisine dönüştürülür. MFC’ler, rumen sıvısı*1 gibi atık maddeleri biyokatalizör kaynağı ve gübre, mısır sapı veya kullanılmış saman yatağı gibi tarımsal yan ürünleri substrat olarak kullanabilir. Bu şekilde, MFC’ler bol miktarda üretilen ve geleneksel olarak atık olarak kabul edilen malzemelere bağlı oldukları için inşa edilmeleri ucuzdur. >

Son yirmi yılda kaydedilen ilerleme, MFC’lerin güç çıkışını ve dönüşüm verimliliğini önemli ölçüde artırmıştır. Sonuç olarak, MFC’ler atık su arıtımında, uzak yerlerdeki deniz elektronik cihazlarına güç sağlamada ve biyolojik sensörler*2 olarak yaygın olarak uygulanabilir.

Kaynak: https://fabe.osu.edu/mfcfacts

*1 Rumen sıvısı, geviş getiren hayvanların (örneğin inek, koyun, keçi) midesinin rumen adı verilen ilk bölümünde bulunan ve sindirim sürecinde önemli rol oynayan bir sıvıdır. Bu sıvı, mikroorganizmalar (bakteriler, protozoalar ve mantarlar) açısından zengindir ve hayvanın selüloz gibi kompleks karbonhidratları sindirmesine yardımcı olur.

*2 Biyosensörler, biyolojik bir bileşen (enzim, antikor, DNA, hücre, vb.) ile fiziksel bir dedektörün birleşiminden oluşan cihazlardır. Belirli bir biyokimyasal veya biyolojik olayı algılayarak elektriksel veya optik bir sinyale çevirirler.

← Geri dön